KRAL ÇIPLAK MI ??!
2025 yılının sonuna gelirken asgari ücretin belirlenmesi gündemdeyken, ekonomik şartların ağırlığı emekçiler için büyük bir çıkmaza dönüşmüş durumda. Yükselen ev kiraları, artan pazar ve market giderleri, emekçilerin sırtına daha fazla yük bindirerek 2025 yılını adeta bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürdü. Aileler, geçimlerini sağlamak için olağanüstü çaba harcarken çocuklar ve gençler, eğitimlerinden ödün vererek ailelerine katkıda bulunmak adına iş aramak zorunda bırakılıyor. Bu, teknolojinin ve eğitimin altın çağını yaşadığı günümüzde büyük bir kayıp. Gencecik beyinlerin emeği, sigortasız ve güvencesiz koşullarda sömürülüyor, gelecekleri ellerinden alınıyor.
Bu yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda derin bir sosyal krizin işareti. Anne ve babalar uzun çalışma saatleri nedeniyle birbirlerini göremezken, çocuklar da ebeveynlerinden kopuk büyüyor. Bu kopukluk, aile bağlarını zayıflatarak boşanma oranlarını artırıyor ve toplumun temel yapı taşı olan aileyi tehdit ediyor. Sağlam bir aile yapısı, bir toplumun geleceğini inşa ederken, ekonomik yükler nedeniyle bu yapı maalesef çatırdıyor.
Emekçiler mesleklerini icra ederek geçimlerini sağlamaya çalışıyor, ancak işletmelerin talep ettiği belgeler ve beceriler karşılığında aldıkları ücretler genellikle asgari ücretin biraz üstüne çıkamıyor. Yeni nesil bu koşullar altında mesleklerden uzaklaşıyor; daha kolay para kazanmanın yollarını aramaya yöneliyor. Bu, yalnızca bireyleri değil, uzun vadede toplumsal üretkenliği ve iş gücü niteliğini de tehlikeye atan bir süreçtir.
Özellikle turizm sektörü, bu durumun en net görüldüğü alanlardan biri. Otellerde görev yapan teknik servis çalışanları, düşük maaşlar nedeniyle ya memleketlerine dönüyor ya da daha az riskli işlere yöneliyor. Bu sorun karşısında başka ülkelerden personel getirme planları yapan yöneticiler, sezon boyunca kendilerini ayakta tutan emekçileri göz ardı ediyor. Oysa başarıya giden yol, çalışanlara hak ettikleri değeri vermekten geçer. Çalışanlarına güvenen ve onları destekleyen işletmeler, yalnızca aidiyet duygusunu güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda daha verimli ve başarılı bir sezon geçirir.
Bu noktada, **mesleki hastalıklar** da önemli bir konu olarak gündeme geliyor. Boya, tiner, kimyasal maddeler, havuz buhar kazanı, çiller, soğutma grubu ve klima endüstriyel cihaz temizlikleri gibi birçok iş dalı, çalışanların sağlığını riske atan faktörlerle doludur. Özellikle bu tür endüstriyel işlerde çalışan emekçiler, uzun süreli kimyasal madde maruziyeti nedeniyle ciddi mesleki hastalıklar riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Solunum yolu hastalıkları, deri hastalıkları ve ağır metal zehirlenmeleri, bu tür işlerde çalışanların karşılaştığı başlıca sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Bunun önüne geçebilmek için, işletmelerin **İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği)** tedbirlerini tam anlamıyla uygulamaları ve gerekli ekipmanları temin etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri ve eğitimler ile çalışanların bu tehlikelere karşı bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Meslek hastalıkları ve İSG ekipmanlarının temin edilmesi konusunda yeterli adımlar atılmadığında, çalışanlar yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyoekonomik durumlarını da kaybedebilmektedirler. Bu bağlamda, **İSG ekipmanlarının** uygun şekilde sağlanması, iş yerlerinde güvenli ortamların yaratılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sektördeki tüm çalışanların korunması adına kritik bir öneme sahiptir.
Tabi bir de maaş ödemeyen, hak hukuk tanımayan ve personellerinin çalışma konaklama şartlarını yerine getirmeyen işletmeler de cabası. Maalesef, bu tarz davranış ve tutum içerisindeki işletmelerin de ya haklarında suç duyurusunda bulunmak ya da bakanlığa şikayet etmek gerekir ki turizm personelleri için güvenli bir çalışma ortamı sağlansın.
2026 sezonu için tüm yöneticilere çağrımız şudur: Çalışanlarınıza layık oldukları maaşları ve çalışma koşullarını sunun. Unutmayın, bir işletmenin en büyük gücü, onun için ter döken emekçilerin bağlılığıdır. Ancak bu şekilde sektörünüzü sürdürülebilir kılar ve başarıya ulaşabilirsiniz. Gelecek, insana verdiğiniz değerle inşa edilecektir