19 Ekim 2025 Pazar

 KRAL ÇIPLAK MI ??!

2025 yılının sonuna gelirken asgari ücretin belirlenmesi gündemdeyken, ekonomik şartların ağırlığı emekçiler için büyük bir çıkmaza dönüşmüş durumda. Yükselen ev kiraları, artan pazar ve market giderleri, emekçilerin sırtına daha fazla yük bindirerek 2025 yılını adeta bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürdü. Aileler, geçimlerini sağlamak için olağanüstü çaba harcarken çocuklar ve gençler, eğitimlerinden ödün vererek ailelerine katkıda bulunmak adına iş aramak zorunda bırakılıyor. Bu, teknolojinin ve eğitimin altın çağını yaşadığı günümüzde büyük bir kayıp. Gencecik beyinlerin emeği, sigortasız ve güvencesiz koşullarda sömürülüyor, gelecekleri ellerinden alınıyor.


Bu yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda derin bir sosyal krizin işareti. Anne ve babalar uzun çalışma saatleri nedeniyle birbirlerini göremezken, çocuklar da ebeveynlerinden kopuk büyüyor. Bu kopukluk, aile bağlarını zayıflatarak boşanma oranlarını artırıyor ve toplumun temel yapı taşı olan aileyi tehdit ediyor. Sağlam bir aile yapısı, bir toplumun geleceğini inşa ederken, ekonomik yükler nedeniyle bu yapı maalesef çatırdıyor.


Emekçiler mesleklerini icra ederek geçimlerini sağlamaya çalışıyor, ancak işletmelerin talep ettiği belgeler ve beceriler karşılığında aldıkları ücretler genellikle asgari ücretin biraz üstüne çıkamıyor. Yeni nesil bu koşullar altında mesleklerden uzaklaşıyor; daha kolay para kazanmanın yollarını aramaya yöneliyor. Bu, yalnızca bireyleri değil, uzun vadede toplumsal üretkenliği ve iş gücü niteliğini de tehlikeye atan bir süreçtir.


Özellikle turizm sektörü, bu durumun en net görüldüğü alanlardan biri. Otellerde görev yapan teknik servis çalışanları, düşük maaşlar nedeniyle ya memleketlerine dönüyor ya da daha az riskli işlere yöneliyor. Bu sorun karşısında başka ülkelerden personel getirme planları yapan yöneticiler, sezon boyunca kendilerini ayakta tutan emekçileri göz ardı ediyor. Oysa başarıya giden yol, çalışanlara hak ettikleri değeri vermekten geçer. Çalışanlarına güvenen ve onları destekleyen işletmeler, yalnızca aidiyet duygusunu güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda daha verimli ve başarılı bir sezon geçirir.


Bu noktada, **mesleki hastalıklar** da önemli bir konu olarak gündeme geliyor. Boya, tiner, kimyasal maddeler, havuz buhar kazanı, çiller, soğutma grubu ve klima endüstriyel cihaz temizlikleri gibi birçok iş dalı, çalışanların sağlığını riske atan faktörlerle doludur. Özellikle bu tür endüstriyel işlerde çalışan emekçiler, uzun süreli kimyasal madde maruziyeti nedeniyle ciddi mesleki hastalıklar riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Solunum yolu hastalıkları, deri hastalıkları ve ağır metal zehirlenmeleri, bu tür işlerde çalışanların karşılaştığı başlıca sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Bunun önüne geçebilmek için, işletmelerin **İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği)** tedbirlerini tam anlamıyla uygulamaları ve gerekli ekipmanları temin etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri ve eğitimler ile çalışanların bu tehlikelere karşı bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.

Meslek hastalıkları ve İSG ekipmanlarının temin edilmesi konusunda yeterli adımlar atılmadığında, çalışanlar yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyoekonomik durumlarını da kaybedebilmektedirler. Bu bağlamda, **İSG ekipmanlarının** uygun şekilde sağlanması, iş yerlerinde güvenli ortamların yaratılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sektördeki tüm çalışanların korunması adına kritik bir öneme sahiptir.


Tabi bir de maaş ödemeyen, hak hukuk tanımayan ve personellerinin çalışma konaklama şartlarını yerine getirmeyen işletmeler de cabası. Maalesef, bu tarz davranış ve tutum içerisindeki işletmelerin de ya haklarında suç duyurusunda bulunmak ya da bakanlığa şikayet etmek gerekir ki turizm personelleri için güvenli bir çalışma ortamı sağlansın.


2026 sezonu için tüm yöneticilere çağrımız şudur: Çalışanlarınıza layık oldukları maaşları ve çalışma koşullarını sunun. Unutmayın, bir işletmenin en büyük gücü, onun için ter döken emekçilerin bağlılığıdır. Ancak bu şekilde sektörünüzü sürdürülebilir kılar ve başarıya ulaşabilirsiniz. Gelecek, insana verdiğiniz değerle inşa edilecektir

Yasalaştik mı ?

Yasalaştik mi acaba !!!


Yaklaşık bir aydır süren bir gerçek var çalışanlarımız yasalaştı mi 10+1 kimin faydasına kimin zararına acaba aslına bakarsanız beynimizi çok da zorlamaya gerek yok bence,tabiki işletme sahiplerine yarayan bir yasa düzenlemesi durup dururken o kadar mesai yapacaklar çok yorulacaklar emekçi çalışan için mi sizce geçenlerde bir arkadaşım soruyor bana yasayı okudun mu diye yok benim okumama gerek yok koskoca barolar Birliği okumuştur sanırım ve diyorlar ki bu düzenleme hukuka aykırı hemen aklıma işletmeler ve patronları geliyor yok yok diyorum kesin benim okumama gerek yok hukuksuzluk,kuralsızlık, kanun tanimamazlik da en önde girerler kulvarda 

Sanki hiç kanun yasa yokmuş gibi yazı tura atmışlar 10+1 kuralı gelmiş neymiş ceza yiyorlarmis falanda filan madem zorlama yok madem iptal edebiliyorsam bir ay önceden haber vererek neden yasa düzenlemesi getirdiniz neden kendi baskı altında kalmadan rizamla diye imza attiriyoraunuz ya arkadaş turizmde personellerin bir çok sorunu varken 

*İstihdam 

*Hak mahrumiyetleri

*Maaş sorunları 

*Mobbing 

*Taciz 

*Lojman 

*Askı

Takıla takıla buna mi takildiniz

Yurtdışından personel getirerek turizme iyilik mi yaptiginizi saniyorsunuz mülteci kampları gibi oteller bir de performanslarindan dolayı boy boy fotoğraf çektirip öğunüyorsunuz teşekkür ediyorsunuz yazık yazık ihanet ediyorsunuz ülkenize turizme gelecek nesillere yapmayın arkadaş beceremiyorsaniz bırakın gidin kata külle ile bu işler yürümez sezon sonunda çağırırsiniz yabancı personel tadilatı yapacak 

Asgari ücretle kirdiklarini  döktüklerini saymazsiniz artık kaldı ki sezon boyunca aidiyeti duygusunu ön plana çıkararak gece gündüz çalışan personellerimizin     mesai alacakları işletmelerde izin olarak hesaplanmaktadır ancak bu izinler de kullandirilmamaktadir maalesef,zaten yorucu bir sezon geçiren Personellerimiz bütün sezonun yorgunluğunu üzerinden atamamisken birde bu yasa ile tamamen yikilacaktir hata,ya yanlış yapma kaza yapma ihtimali yükselecektir hem çalışan personellerimizi hemde misafirlerimizi riske edecektir bu öngörü ile bu yasanın kabulu asla kabul edilemez değerindedir çalışanlar olarak kesinlikle imza atmayacağız önümüze getirilen bu intihar anlamına gelen düzenlemeye hayır diyoruz gerekiyor ise turizmden çekilerek başka iş dallarına geçiş yapabiliriz

5 Şubat 2024 Pazartesi

6 Şubat Depreminin Bir Yıl Ardından: Acıyı Hatırlamak, Umutla Bakmak





    Bugün burada, 6 Şubat 2023 tarihinde Hatay ve Adıyaman illerimizde meydana gelen depremin birinci yıl dönümünü anmak ve yaşadığımız zorlu süreci hatırlamak için bulunuyoruz. Bu felaketin üzerinden geçen bir yıl, topluluklar arasındaki dayanışmanın, sevginin ve umudun ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.



Acıyı Hatırlamak: Bir Yıl Önceki Depremin İzleri


    O korkunç gün, topraklarımızın sallanmasıyla birlikte hayatlarımız tamamen değişti. Ancak, yıkımın ortasında bile gördüğümüz dayanışma ve birlik, bu zorlu sürecin üstesinden gelmemize yardımcı oldu. Video ile bir araya gelerek, o anları hatırlamak ve kayıplarımıza saygı göstermek istedik.


Dayanışma ve Yardım: Güç Birliğiyle Yeniden İnşa etme


    Depremin hemen ardından, kahraman kurtarma ekipleri, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları, bir araya gelerek yardıma muhtaç olanlara umut olmaya çalıştı. Toplumun her kesiminden gelen yardımlar, yeniden inşa sürecinde büyük bir rol oynadı. Birlikte, yıkımın üstesinden geldik ve güç birliğiyle ayakta durduk.


Toprağın Altındaki Güç: Bir Yıl Sonra Neredeyiz?


    Bugün, bir yıl sonra neredeyiz? Yaralarımızı sardık, yeniden inşa ettik ve birbirimize destek olduk. Ancak, bu süreçte kaybettiklerimizi unutmadık. Her bir kayıp, yaşadığımız acının bir parçası, ancak aynı zamanda birlikte daha güçlü bir toplum olma yolunda attığımız adımların bir göstergesi.


Son Söz: Hatay ve Adıyaman'a Sevgi ve Umutla


    Bugün, Hatay ve Adıyaman halkına sevgi ve umutla selam gönderiyoruz. Geçmişte yaşanan acılar, birlikte oluşturduğumuz umutlarla daha güçlü bir geleceğe dönüşebilir. Unutmayalım ki, dayanışma ve sevgi, her zorluğun üstesinden gelebilecek en güçlü ilaçtır.

3 Şubat 2024 Cumartesi

Turizm Teknik Servis Çalışanları Derneği HORECA FAIR Fuarında Buluşuyor!

    Turizm sektörünün vazgeçilmez unsurlarından biri olan teknik servis çalışanları, bir araya gelmeye ve sektördeki yenilikleri keşfetmeye hazırlanıyor! Bu heyecan verici buluşma, Turizm Teknik Servis Çalışanları Derneği olarak katılacağımız HORECA FAIR fuarında gerçekleşecek.



Bizi Ziyaret Edin!


Siz de Turizm Teknik Servis Çalışanları Derneği standımızı ziyaret ederek, sektördeki güncel gelişmeleri öğrenmek ve deneyimli profesyonellerle tanışmak istiyorsanız, HORECA FAIR fuarına bekliyoruz! Standımıza uğrayın, sohbet edelim ve sektördeki geleceğe birlikte yön verelim.







 KRAL ÇIPLAK MI ??! 2025 yılının sonuna gelirken asgari ücretin belirlenmesi gündemdeyken, ekonomik şartların ağırlığı emekçiler için büyük ...